· Gece Yarısı · Bekleniyorsunuz  · . · Kitaplarım · İMZA GÜNÜME BEKLENİYORSUNUZ... 
Giriş | Kayıt
                
   ÇIKIŞ YAP

Anasayfa

Ziyaretçi Defteri

Haber Başlıkları

Fotoğraf galerisi

Haftanın Şiiri

Oku Yaz ( Forum)

ŞİİRLER

İstatistikler

Faydalı Linkler

Görüşleriniz

Kontrol paneliniz


 
 
 Kanatlı Karınca - Yazan Ve Okuyan: Serdar Yıldırım
 
 Zavallı Çoban
 Cesur Genç İle İyilik Prensi
 Baba Koç İle Kızıl Kurt
 Sepetçi İle Zengin Adam
 Karagöz İle Hacivat Hikayeleri
 Timsah Kıkı İle Hacer

Mazlum Zengin Web Sitesi Forums

Kose Yazilari

Cafer TEMİZ
Fetvacı (Şiir)


Lamia CANAY
Türkiye Nereye?


Mazlum Zengin
Camsız Pencereler (Hikâye)


Seher DUMAN
Piknik Provası


Serhan BİLGEN
Arguvan candır, Arguvan canandır

Pazartesi992
Salı1231
Çarşamba1326
Perşembe1014
Cuma1303
Cumartesi776
Pazar1108
Toplam:3376923
En Çok:4412

Bu bölümde Dostların yeni çıkan kitapları tanıtılacaktır.* Şiir Harmanı - Mazlum Zengin * Ağıttan Umuda - Mazlum Zengin * Çal Gayri - Aliye Budak * Varsın Burkulan yüreğim olsun - Aliye Budak

ANTOLOJİ ARŞİVİM

Mazlum Zengin Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - Anne Seni Sevmiyorum Hiç
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Anne Seni Sevmiyorum Hiç

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Mazlum Zengin Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> HİKAYELER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Mozan
Newbie
Newbie


Kayıt: Apr 20, 2008
Mesajlar: 2
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Pts May 12, 2008 5:40 am    Mesaj konusu: Anne Seni Sevmiyorum Hiç Alıntıyla Cevap Ver

Galiba altı yaş civarındayım, bindiğim üç tekerlekli bisikletin arkasında sen beni hem itiyor hem tutuyorsun. Arada eğilip öpüp kokluyorsun. Uzaktan gelen bir adam sanırım babam. Elinde kocaman bir dondurma külahı yüzünde tebessüm, oğluş diye sesleniyor.

Elim yüzüm dondurmaya bezenmiş yapış yapış ve hatta bıyıklarım bile var. Eğilip ağzımı siliyor, öpüyor ne kadar tatlısın diyorsun. Kaldır kolları diyorsun, bir hoppacık tişörtümü çıkartıyorsun. Minicik bedenime öpücükler kondururken gıdıklıyorsun.

Nedense geçmek bilmeyen ateşim ve sayıklamalarım her gözümü açtığımda başucumda elinde ıslak bir mendil almaktasın alnımdan ateşi. Ağzımda bir derece, gözlerinde endişeli bakışlar. Başucumda bir çok ilaç, belki gece saat sabaha karşı.

Önlüğüm pek yakışmamıştı sanki, hatta birazda büyük. Kim bilir seneye de giyerim düşüncesinden mi büyük alınmıştı bilmiyorum. Çekiştiriyorum. Yüzüm ekşi. Yanağımı okşuyorsun, saçlarımı tarıyor, kocaman bir koklayıp öpücük konduruyorsun burnuma. Okuyacak büyük adam olacak diyorsun. Öğretmene bakıyorsun bir de bana. Sırama otururken dışarıdayım diyorsun, içim gülüyor.

Bisikletten düştüğümde kanayan dizime atılan dikiş acılarını senin sıcaklığınla, kollarında bulduğum huzurla atlatıyorum. Sana sarılmak, bana sarılmak hissetmek varlığını, küçücük dünyamı mutlu ediyor.

İyi ki varsın diyorum, beni doğurmuşsun. Oysa sınıf arkadaşımın annesi trafik kazasında ölmüş, babaannesi bakarken ona, ben yanımda olmanın sevincini yaşıyorum.
Ne istesem yaparken hep gülmemi, mutlu olmamı, çocuk sevincimi paylaşıyorsun.

Bir gün hiç unutmam ilkokuldayken, kargacık burgacık yazılarımı düzeltip, pek çizemediğim resimlerimi yeniden yapmıştın da, öğretmenim annen bir daha ödevlerine karışmasın olur mu demişti. Çok üzülmüştüm. Ama gene de senin yaptığın güzel resimler hiç aklımdan çıkmamıştı.

Arkadaşlarımla sokak kavgasında hırsımı alamamış sana saldırmıştım. Oysa başkaları ile kavga etmişken bir anda anneme hırslanmamın anlamını yalnızca sen bilip, şefkatini saran kollarında, sakinleşmemi hiç unutmadığım o kokunda buluyordum.

Özlem öyle bir sarmış ki asker ocağında. Üstü üste gelen mektupların bile çare olmuyor hasretime. Bir gün nöbetten yeni gelmişim, ziyaretçin var diyorlar. Üç bin metrelik yolu nasıl gitmişim hatırlamıyorum. Karşımdasın.

Oysa… Oysa anne.
Avlusunda caminin, sabah ezanlarına karışmış minicik bebek çığlıklarım.
Kundak arasına sıkıştırılmış zarf içerisinde geçmişim. Adımı yazmışsın.
Umut koymuşsun anne!
Gerçekten Umut muydum?
Umut’sam nasıl bir duyguydu bu yaşattıkların?
Sensizlik hesabını nasıl ödeyeyim anne.
Kısacık yaşamımda olmadı saydıklarım!
Düşlerimde sarıldım, uykularımda ağladım.
Sütün kokmalıydı ağzımda, sen olmalıydın anne, sen.
Şefkatin, koruyan kanatların, tanımadığım insanlar yerine sen anne sen.
Soğuk ve gri ranzalarda, kirli yorganlar altında ağladım anne.
Sığınmak isterdim kucağına, çocuk evi yerine!
Öpmek ellerinden, göğsünde başım, huzuru varlığın.
Anne duyuyor musun?
Anne… Anne!
Seni hiç sevmiyorum.


Mozan-Muharrem Araz

11 Mayıs 2008
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
mazlum
Newbie
Newbie


Kayıt: Jul 24, 2006
Mesajlar: 108

MesajTarih: Sal May 13, 2008 2:34 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Dudaklarımı ısıran bir şarkı gibi, gözlerimden akan yanaklarımı sıyıran gözyaşı hüzünlügünde okudum Sevgili Dost bir çok anlam taşıyan şiirsel bir yazı yüregine saglık diyorum ve devamını diliyorum
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Mazlum Zengin Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> HİKAYELER Tüm zamanlar GMT +10 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2006) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.