· Gece Yarısı · Bekleniyorsunuz  · . · Kitaplarım · İMZA GÜNÜME BEKLENİYORSUNUZ... 
Giriş | Kayıt
                
   ÇIKIŞ YAP

Anasayfa

Ziyaretçi Defteri

Haber Başlıkları

Fotoğraf galerisi

Haftanın Şiiri

Oku Yaz ( Forum)

ŞİİRLER

İstatistikler

Faydalı Linkler

Görüşleriniz

Kontrol paneliniz


 
 
 Kanatlı Karınca - Yazan Ve Okuyan: Serdar Yıldırım
 
 Zavallı Çoban
 Cesur Genç İle İyilik Prensi
 Baba Koç İle Kızıl Kurt
 Sepetçi İle Zengin Adam
 Karagöz İle Hacivat Hikayeleri
 Timsah Kıkı İle Hacer

Mazlum Zengin Web Sitesi Forums

Kose Yazilari

Cafer TEMİZ
Fetvacı (Şiir)


Lamia CANAY
Türkiye Nereye?


Mazlum Zengin
Camsız Pencereler (Hikâye)


Seher DUMAN
Piknik Provası


Serhan BİLGEN
Arguvan candır, Arguvan canandır

Pazartesi1573
Salı2144
Çarşamba1928
Perşembe1617
Cuma1647
Cumartesi1991
Pazar2048
Toplam:3340978
En Çok:4412

Bu bölümde Dostların yeni çıkan kitapları tanıtılacaktır.* Şiir Harmanı - Mazlum Zengin * Ağıttan Umuda - Mazlum Zengin * Çal Gayri - Aliye Budak * Varsın Burkulan yüreğim olsun - Aliye Budak

ANTOLOJİ ARŞİVİM

Mazlum Zengin Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - İki Aşık Bir sayfa
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

İki Aşık Bir sayfa

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Mazlum Zengin Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> SERBEST KÜRSÜ
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
mazlum
Newbie
Newbie


Kayıt: Jul 24, 2006
Mesajlar: 108

MesajTarih: Çrş Nis 02, 2008 1:58 am    Mesaj konusu: İki Aşık Bir sayfa Alıntıyla Cevap Ver

1-Aşık Hasan Hüseyin Orhan VE Aşık Muharrem Naci Orhan


Aşk sevdası geldi, kaynadım coştum
Yüksekten uçarken engine düşdüm
Eşimden ayrıldım, ben burda şaşdım
Yabancılar vurmuş telli durnamı

Aşık Hasan Hüseyin Orhan resmi kayıtlarda 1900 Minayik yeni adıyla Kuyudere köyünde doğmuştur. Babası, fahri olarak nahiye müdürlüğü yapmış Hüseyin Efendi, annesi Kazo ana diye bilinen Keziban Hanımdır. Ehlibeyt neslinden olup İmam Zeynel Abidin soyundandır. Küçük yaşlardan itibaren gerek Aleviliğin esasları gerek saz-söz sanatı üzerine kendisini yetiştirmiştir. Kendisini tanıyan ve hayatta olan insanlar, Hasan Hüseyin Orhan`ı her yönüyle hakikate ulaşmış bir insan olarak tanımlamaktadırlar.

Hasan Hüseyin Orhan cem-camaat birleyen, insanlara sevgi, saygı ve hoşgörüyü aşılayan Alevilerin ruhani liderleri sayılan; inancı ile güçlü, bilgili bir "dede" olarak bilinmektedir. Doğanın saf, temiz ve güzelliğini kendi kişiliğine yansıtmış ve bunu şiirleri ile bütünleştirmiştir.

Aşık Hasan Hüseyin Orhan bağlamayı küçük yaşta öğrenmiştir. Önceleri Hatayi, Virani, Pir Sultan, Yemini, Fuzuli, Dertli, Esiri gibi ustalardan beyitler çalıp söylemiş, daha sonraları kendi yazdığı beyitleri de eklemiştir. Aşıkların şiirlerini yazmalarında genellikle baş vurdukları bir yol olan mahlas kullanmayı, Aşık Hasan Hüseyin Orhan`da da görmekteyiz, Mahlas, aşıklık geleneğinde ve aşık edebiyatında çokça baş vurulan bir yoldur. Aşık şiirlerinde kendi isminin yanında "Mahsun Hüseyin", "Aşık Hüseyniyem" mahlasını da kullanmıştır.
Araştırmamız sırasında Aşık Hasan Hüseyin Orhan`ın bağlamayı pençe ile, daha geniş bir deyimle şelpe ile çok hünerli çaldığı tespit edilmiştir. Yine araştırmamızda, sazının perdelerini kesmek suretiyle, perdesiz olarak icra etmesi, aşığa has bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bağlama Alevi toplumunda kutsal bir saz olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, dini inançları gerçekleştirmede ve icra etmede bir araç olduğundan, itibar görmektedir. Aşıklar için sazın apayrı bir yeri olup, sazlarına tutkun oldukları bilinmektedir. Aşık Hasan Hüseyin Orhan`ın bilinen ve günümüze kadar söylenen "Telli Turnam" deyişinde sazına ne derece tutkuyla bağlı olduğunu, bu tutkusunu şiirlerinde, bir oya gibi işlediğini görmekteyiz. Gerçekten de sazı onun için üzüntüsünü, kederini, sevincini paylaştığı gerçek bir eş, vazgeçilmeyecek bir tutkudur. Sazına bir eş tutkusuyla bağlı olmasının yanında, gerçek yaşamda hayatının tek eşi Sultan Ana olmuştur. Sultan Ana ile evliliğinden Hüseyin Avni, Doğan, Haşim Vehbi adlarında üç erkek Akgül, Makbule, Naile ve Halise (Kibara) adlarında dört kız olmak üzere toplam yedi çocuğu olmuştu.

Aşık Hasan Hüseyin Orhan; Aşık Veysel, Ruhsatı, Aşık Daimi gibi, birçok aşıklarla sazlı sözlü meclislerde bulunmuştur.
1937-38 yıllarında Ankara Devlet Konservatuarı tarafından bir çok deyişleri ses kayıt aygıtlarına alınarak derlenmiştir. 1938`de İstanbul`a gelmiş, 18 adet plak yapılmıştır. Günümüzde kaybolan taş plaklara 36 adet türkü ve deyiş okumuştur. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu repertuarında Telli Turnam ve Karşıda Kara Erik türkülerinin yanında repertuar dışında kendi sesinden ve sazından bir çok türkü, oyun havaları mevcuttur. Ayrıca yörede Aşık`a ait bir Çok şiirler ve ezgileri kendinden sonraki kuşaklar tarafından günümüze kadar taşınmış ve devam ettirilmesi sağlanmıştır.

Yaşadığı dönemin devlet büyüklerine, Hatay`ın Türk topraklarına katılması üzerine yazdığı deyişler zamanın gazete ve mecmualarında yayınlanmış, Halkevleri arşivlerine girmiştir. Halkevleri de Aşık Hasan Hüseyin Orhan`a sahip çıkmış, her Cumhuriyet Bayramı`nda Malatya Halkevi tarafından vazgeçilmez bir konuk olması sağlanmış ve icracılığı, şiirleri, deyişleri tüm bölgeye tanıtılmıştır.

Ekonomik olarak pek varlıklı olmayan Aşık Hasan Hüseyin Orhan, ekonomik durumunu düzeltmek için özel bir gayret göstermemiştir. Mensup olduğu toplumun ve icra ettiği müziğini, bir gönül işi olduğunu, bu gönül işinin hiç bir zaman ticari amaç uğruna kullanılmayacağı düşüncesiyle, ekonomik durumu güçlü olmamasına rağmen, sanatını para karşılığında değer kaybettirmeme amacıyla, gazinolardan gelen bütün teklifleri tereddütsüz geri çevirmiştir. Hemen hemen her konuda şiirler yazmıştır. Doğup büyüdüğü topraklar üzerine yazmış olduğu şiirinde, köylünün sosyo-ekonomik durumunu dile getirmiş, hak`kın bu topraklar üzerindeki etkisini ince bir dille anlatmıştır.

Kısa süren yaşamının (45 yıl) gençlik yıllarında kendi ve çevresindeki yaşamı konu alan doğa ve toplumsal yaşantıyı, insanı duygulan içeren şiirleri ağırlık taşırken sonraları dedeliğin vermiş olduğu öğreti ve gelenekle kendisini tümüyle Alevilik içinde tasavvufa yöneltilmiştir.
Aşık Veysel, Ruhsati, Aşık Daimi, Aşık Seyit Mefutni, İkrari, Hüseyin Orhan, Bayram Aksüt gibi aşıkların, kendisine hayranlık beslediğini, hürmet ettiğini yine yaşayan kaynaklardan öğrenmekteyiz. Amansız bir hastalığa yakalanarak genç yaşta 17 Kasım 1945`te vefat eden Aşık Hasan Hüseyin Orhan geride yüzün üzerinde şiir bırakmıştır. Aşık Hasan Hüseyin Orhan, diğer halk ozanlarında olduğu gibi, halk tarafından çok sevilmiş ve adeta destansı bir kişiliğe büründürülmüştür. O kadar ki 17 Kasım 1945 yılında kendi ölümünü tasvir eden şiirini okuduğumuz zaman ölümünden bir kaç saat önce yazdığı ve ölümünü sezinlediğini anlamaktayız. Halk arasında müspet yönde bir takım söylencelerle beraber, O`nun adeta ermiş mertebesine ulaşmış bir kişi olduğu, yöresinde kabul edilmekte ve saygı görmektedir.

Tekke edebiyatına mensup olan aşıklar, yalnız şiirlerini söylemekle kalmayıp, tekkeye mensup olan müritlerini eğitme görevini de üstlenmişlerdir. Tekke mensuplarının, kendi inanç ve düşüncelerini "yayacak ve gelecek nesillere taşıyacak kişileri eğitip, el vermeleri manevi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Böyle bir dünya görüşünü benimsemiş olan Aşık Hasan Hüseyin Orhan, halkın milli kültür ürünlerinden biri sayılan aşıklık geleneğini, yozlaşmadan günümüze kadar süregelmesinde çok büyük bir rol oynamıştır. Vefat ettikten sonra geride aşıklık geleneğini sürdürecek bir de kuşak bırakmıştır. Böylece Minayik köyünün aşıklık geleneği günümüze kadar süregelmiştir. Bu kuşağa, Merhum İbrahim Mamo Temİz (Seyit Meftuni), Merhum Hüseyin Avni Orhan (Efendi Dede), Haşim Vehbi Orhan, Merhum Hüseyin Temiz (San Dede), Muharrem Naci Orhan (İkrari), Hasan Temiz, Hüseyin Orhan ve Bayram Aküt gibi örnekleri sıralayabiliniz
Aşık Hasan Hüseyin Orhan`ın yüz yirmi sayfalık kendi el yazısı ile yazmış olduğu eski Türkçe şiirleri ve düşünceleri(cönk) günümüz türkçesine çevrilmiştir. Aşığın mezarı doğduğu yer olan Malatya`nın Arguvan ilçesi Minayik yeni adıyla Kuyudere köyündedir.

Aşık Hasan Hüseyin Orhan`ın hayatı ve eserlerinin
belgelerle tespiti- Bitirme Tezi
Muharrem Naci Temiz

------------------0----------------------

2- Aşık Muharrem Naci Orhan

İKRARİ der gelenlere
Hasbi halim bilenlere
Hayat verir ölenlere
Seher vakti yele benzer

1 Temmuz 1927 tarihinde Malatya Arguvan ilçesi, Kuyudere (Minayik) köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Mehmet Orhan Annesi Fatma Orhandır. Ehlibeyt Soyundan İmanı Zeynel Abidin evlatlarındandır.

Saz çalmaya curayla 6-7 yaşlarında başlamıştır. Saz çalmaya başladığında okula henüz gitmediğini, 9-10 yaşlarına geldiğinde bağlama çalmaya başladığını belirtmektedir. Amcası Aşık Hasan Hüseyin Orhan’ı izleyerek, köyde saz çalanları izleyerek, bağlama çalmayı öğrenmiştir. Köyde bağlamayı herkesin pençeyle (elle) çalması sonucunda Aşık Muharrem Naci Orhan’da bağlamayı pençe (elle) tekniği ile öğrenmiştir.

Etkilendiği halk aşıkları : Hasan Hüseyin Orhan Hz. İmam Cafer Ocağı dedelerinden Ali Dede, Mehmet Ali Dede ve Arapgir’in Hastek (Alıçlı) köyünden İmam Bakır Ocağı evlatlarından Zeynel Dede ve Oğlu Ali Özcan dededen gene Elbistan’ın Kantarma köyünden Abuzer dede ile İbrahim dedelerden gerek saz çalmada gerekse saz ve ses üzerindeki yorumlanmadan etkilenmiştir. Fakat yazmış olduğu Nefesler, Koşmalar Duvaz İmamlar Taşlamalar gibi şiirlerinde hiç şüphe yok ki Fuzili Yemini - Virani- Kul Himmet - Pir Sultan- Şah Hatayi - Karacaoğlan - Cemali - Şem-i Tevz-i - Teslim Abdal Turabi - Kaygusuz - Mücrimi - Abdal Musa ve daha pek çok Halk Aşıklarının etkisiyle şiirlerini yazmıştır.
İlk defa Cem’e köyü olan Kuyudere (Minayik) köyünde katılmıştır. Saz çalmayı cem toplantılarında daha da ilerletmiş ve ilerleyen zamanlarda kendisi cem yürütmeye başlamıştır. Cem yürütmeye köyünde başladığı gibi Malatya’da Arguvan’da ve civar köylerinde Cem yürütmüştür. Bunun dışında Maraş - Adana - Antep - Elazığ- Tunceli – Erzurum - Sivas Tokat- Yozgat- Ordu-Amasya-Ankara Marmara bölgesi Tekirdağ - İstanbul il ve ilçelerinde ve köylerinde Cem yönetmiştir. Bunun akabinde yurt dışında Almanya ve Avusturya’nın muhtelif şehirlerinde Cem yöneten ender aşıklarımızdan birisidir.

Muharrem Naci Orhan’ın mahlası İkrari mahlasıdır. Bir cemaat toplantısında saz çalınıp söylenirken, başta babası olmak üzere orada bulunan kişiler tarafından İkrari mahlası Muharrem Naci Orhan’a uygun görülmüştür. Kendisine ilk başlarda kendi kendine çalıp söyleyen Muharrem Naci Orhan, daha sonraları Usta malı eserlerin şiirlerinin yanı sıra İkrari mahlası ile şiirler yazmaya ve söylemeye başlamıştır.

Okul hayatını, köyde okul olmadığından dolayı ilkokulun 1. sınıfını Ermişli köyünde okumuştur. 2. 3. ve 4. 5. sınıfları Karahöyük köyünde, okumuştur. Zor şartlar altında okuyan Muharrem Naci Orhan, Arapkir Orta Okulunun sonrasında Malatya Lisesini bitirdikten sonra tahsiline 3 yıl ara vermiştir. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini imtihanla kazandıktan sonra Roma kürsüsüne girdi. Evli ve bir çocuk sahibi Olduğu için maddi yönden de durumunun iyi olmayışı sebebiyle Avukatlık stajını yapmıştır. 1960 Eylülünde fiilen Avukatlık yapan Muharrem Naci Orhan 40 yıl avukatlık yapmıştır.

1956 yılında evlenmiştir. Bu evlilikten 2 kız ve 2 erkek evladı vardır. Şu anda İstanbul’da eşi ve bir çocuğuyla beraber kalmaktadır. Avukatlık işini bırakan Muharrem Naci Orhan kendi yazmış olduğu şiirlerin yayınlanması için kitap çalışmalarıyla, konferanslar ve cem cemaat toplantılarına katılarak yaşamını sürdürmektedir.


Kuyudere (Mineyik) Köyünde Aşıklık Geleneği
Bitirme Çalışması
Mehmet Sarıaltun

(Sunay Birinci'nin katkılarıyla)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Mazlum Zengin Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> SERBEST KÜRSÜ Tüm zamanlar GMT +10 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2006) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.