.
Güneş sofrasında, bülbül sesiyle
Semahlara döndük, Sivas şehrinde
Ozan yazar şair, dost nefesiyle
Yürekleri gömdük, Sivas şehrinde
İki temmuz doksanüç güller derildi
Ana, bacı, çocuk, yere serildi
Mollalar fetvada, ateş verildi
Küllendikte söndük, Sivas şehrinde
Salyalı ağzına Allah-ı almış
Kendi itlerini bizlere salmış
Yürekler taşlaşmış karaya dalmış
Alev-alev yandık, Sivas şehrinde
Anayla bacıyla, döndük semaha
Selam saldık pir-e Pir Sultan şah-a
Kulaklar tıkadık ah ile vah-a
Muhabbete kandık, Sivas şehrinde
Haftalar önceden tezgâh kuruldu
Semah dönenlerim özden vuruldu
Otuz yedi candan sonra duruldu
Ateşte sınandık, Sivas şehrinde
Ozanlar şehrisin sen kanlı Sivas
Gözlerde yaş dolu, sinelerde yas
Ölümü, gülerek, içeriz tas-tas
Yürekliler sandık, Sivas şehrinde
Mazlum’lar aydınlar, yandı insanlık
Semahlar, Deyişler, Nefese kandık
Her iki temmuzda yürekten yandık
Yaktı yobaz, zındık, Sivas şehrinde
Mazlum Zengin
