Türkü Tarlası
Türkü tarlasından, ayrık otlarım
Diplerinden çekip-çekip bitirdim
Ehl-olmayan elden aldım atlarım
Dehlerle, çüşlerle hana götürdüm
Binbir türlü diken tarlayı sarmış
Türkünün, şiirin seslerin yormuş
Sarmış sarmalamış ateşle kormuş
Köklerinde ateş, saldım oturdum
Boran oldu su bağladım sevindim
Bazı seller bastı bazen dövündüm
Türküleri tacım, yaptım övündüm
Yüreklerde katmer sevgi yetirdim
Fesatlar - nifaklar, soktu yetmedi
Bu sevdam özümden asla gitmedi
Yürekteki dostluk, aşkım bitmedi
Damla aldı derya, oldum getirdim
Doğru yolu bildim, asla şaşmadım
Haddim sınırını, koydum aşmadım
Türlü engellerden, faka düşmedim
Kötülükler, kinler, özden bitirdim
Arkam sıra bir çok, kuyu kazdılar
Kendilerin kader, yazım - yazdılar
Doğru yoldan çıkıp, bet-çe azdılar
Türkülerde bir çok, dostu yitirdim
Şiirlerden yana bildim dost bildim
Mısra - mısra kıta, oldum dizildim
Ak kağıt üstünden, bazen ezildim
Herdem insanlığa sevgi götürdüm
Türkülerle dostluk can için çoştuk
Yürekten - yüreğe, saygı doluştuk
Dost yoluna eller, halaylar koştuk
Dost sevgisin sine, döşte yatırdım
Şantajlarla tehdit, aldım bıkmadım
Yüreklerden hatır, gönül yıkmadım
Hep şefkatli oldum güller sıkmadım
Dostu yüce tuttum kendim batırdım
Muhabbet insandan candan yakışır
Saygım bahçesinden gözler bakışır
Mazlum - seller gibi, senden akışır
Zemheride güneş, oldum oturdum
02 04 2009 Saat 10: 50
Mazlum Zengin