İhanetin kokusu
Bir bahar sabahındayım Ve köyümün yolundayım Binikiyüz kilometrenin, yediyüzündeyim Temiz bir hava doldurayım ciğerlerimi diye, Açtım arabamın camını. Ama, bahar ve toprak kokusundan ziyade, İhanet ve yangın kokusu sardı bedenimi Tüm ağaçlar ve çiçeklerin boyunları eğri Bir çobanın kavalından, Yiğit bir ozanımızın, Zulme, zalime başkaldırmış bir şairimizin, Nameleri yükseliyor kara bulutlara doğru ‘Açılın kapılar Şah'a gidelim’ Gökte kara bir bulut, yerde alevler var Ve geniz yakan insan kokusu. Bir motosikletli gidiyor önümden İki kişiler, Deniz’mi acaba diyor yüreğim Yol boyu kavaklar Ve tiz sesli kuşlar ötüyorlar Yüreğimden çıkan bir sesle mırıldanıyorum ‘Şarkışla’ya düşürmesin oy oy’ Ve yağmur çiseliyor dışarıda Arabamın camını silecekle Gözlerimi, elimin arkasıyla siliyorum Güneş yukarıdan vuruyor, Ağaçlar var koca gölgeli, Yol boyu bir çamur denizi olan Kızılırmak akıyor deli deli. 30.04.2006
Mazlum Zengin
mazlum
|
|