Karşıya geçmek için
Selin dinmesi beklenilebilir
Ama sevmek için!
Her an geç kalmışlığın olabilir.
Senin olsun istiyorsan
Uzat ellerini tut onu
Tut onu ellerinden
Ve anlıyorsa eğer dilini
Anlat ona anlat
Hiç değerini bilmediğin
..........El kadar sevdiğini!
Kırılsa sırça parmağı
Yanacağını canının!
Ve bilmeli
Terk ettiğinde
Kırılacağını!
Ama bilmeli bilmeli de
Yanıp da kül olmayacağını
Elsiz kolsuz da
Sevdiğini, sevmeli meselâ!
Elle tutulanı değil de
Ayı, günü, mavi mavi göğü sevmeli!
Çatının başında ya da dağda
Gecenin koynunda yıldızları
Karanlığına inat
Ve yoksulluğunu
.................Belki de bizzat.
Neymiş ki diyebilmeli dünya malı
Sevmeli sevmeli gülüm
O yükün altında ezilen hamalı
Ama şöyle bir toprak olmalı
Sınırsız
Ve ekip biçmeli eller
Ve insanlar karnı doyası eşitçe hür
Ve kıyısında köşesinde
Kabrinizden önce çiçek açmalı
Okşayıp sevebileceğiniz güller!
Yoksa dünya malı, altın da tutsa eller
İşte gördüğün gibi
Şu ihtişamlı betonlaşan kentler
Otel motel sevimsiz bir hal alır
Ve gökleri delen bütün gökdelenler.
Ve yaşatılmalı yaşatılmalı
Bahçesiyle çiçekli evler
Ve yürekli olup her şeyi
Sevmeli sevmeli gülüm
Ve selam alıp vermeli
Değeri bilinmeyen eller!
Hüseyin Zengin / 16-0510
Hüseyin Zengin
Kehya
