Mazlum Zengin Web Sitesi

İstanbul’u kaçırıyorlar

Akşam üstülerin birinde,
Bir banktayım, elimde demli bir çay
Martılar uçuşuyorlar gökyüzünde
Birde Adalar üzerindeki ay
Ve koca Topkapı sarayı kayıyor denize
Çay bardağını bıraktım yere
Kafam allak bullak, gözler tetikte
Koca sarayı iterek bir gemiye bindiriyorlar.
 
Bir martı, canım Kızkulesi'ni
Takmış gagasına götürüyor yavrularına
Bir yandan da çığlık çığlığa simit peşinde.
Koca Haydarpaşa garını bir trene yüklemişler
Kalkmak üzere Anadolu'ya.
Adalardan gelen Gemide bir şarkı, titrek
Karabataklar geziniyorlar gemilerden ürkerek
Balıkçılar ha babam Marmara'ya ağ gererek.

İki albatros, iki boğaz köprüsünü,
İki ucundan, iki düğüm atıp takmışlar,
Boyunlarına birer kolye gibi
Ayasofya’nın, Çamlıca tepesine doğru,
Uçtuğunu görüyorum hayretler içinde.
Birden Galata kulesi yanımda bitip,
‘Anastasius’a gitmek istiyorum
nerden gidilir’? diye sormaz mı bana.

Ve yedi gemi yanaşıyor yedi tepeye
Acı içinde kıvranıp böğürerek
Kaydırıyorlar tepeleri iterek
Tek-tek yedi gemiye bindiriyorlar
Kan ter içinde kalan işçileri, hamalları
Gemilerden indiriyorlar.
Hisarları, surları bağlamışlar kara develere,
Düşmüşler yollara çekip götürüyorlar

Saraylar, hanlar, hamamlar, medreseler
Sıralarını bekliyorlar birer-birer
İstanbul suskun, İstanbul sessiz
Herkes şaşkın, yüzleri iki elleri arasında
Olup biteni şaşkınlıkla izliyorlar
Sessizliği yırtan bir çığlık duyuluyor birden
‘Yetişin kimseler yokmuuuu?
İSTANBUL’u kaçırıyorlar’

Mazlum Zengin / 25 09 2010



Mazlum Zengin

mazlumzengin



Mazlum Zengin Web Sitesi
http:/www.mazlumzengin.com

Şiirin adresi:
http:/www.mazlumzengin.com/modules.php?name=Siir&op=showcontent&id=1255