BİR PORTRENİN ALTINDA
Kavuran bir çöl sıcağından çıkmış Başı gökte .............Yüce çınar gibi sallanıyor Sloganlar dallarında güneş topluyor Gölgesinde binlerce dev uyanıyor Ve demir parmaklıklara asılan Rüzgarın, ipini koparmak istediği O portrenin altında ...................Aziz nesin yazıyor
Vahşi bir ormanın içinde Kapana düşürülmüş bir kral Asılı kalmış demir parmaklıklarda Kırmış zincirlerini .............Kan damlıyor bileklerinden Karanlığın derinliklerine Ve haykırıyor karanlığın derinliklerinden Binlerce kral haykırıyor, ölümsüzlüğü Ölümsüzlüğünü devrimcilerin O portrenin altında da ........................Yılmaz güney yazıyor
Sultanahmet hapishanesinde 1992 Ağustos’unda Akşamın karanlığında Tutuksuz girdik yüzlerce Kelepçesiz çıktık binlerce Kızıl ırmak gibi aktık .............Karanlığında sokakların Ve bozuldu Sokakların suskunluğu 1970 lerden beri Devrimci marşlar Devrim yollarında bütünleşti .............. Devrimci türkülerimiz Oligarşinin namlusu ucunda Karanlığı deldi çocuklarımız ....................................Şafakta Şafağa yakın buluşmuşlardı ................................Bu sokaklar da Faşist kurşunlara hedef olmadan önce ........................Devrimci gençlerimiz 9-AĞUSTOS – 92
6- 9- 1992- tarihinde; Sultanahmet cezaevinde gittiğim bir konsere daîr
Hüseyin Zengin
Kehya
|
|