sen hiç; başını gökyüzüne kaldırdığında, yıldızlarda tutuşturdun mu yüreğini?
sen hiç; yorgun akşamlarda engin denizleri seyrederken, yakamoz kıvılcımlarıyla yaktın mı benliğini?
sen hiç; gün batımı çizgilerine daldığında, en eskilerden söküp çıkarabildin mi anılarını?
sen hiç; sonbaharların hüznünü yaşarken, omuzuna konan kuru yaprakların ağırlığını hissettin mi bedeninde?
sen hiç; güllerin üzerindeki çiğ tanelerinde, yıkayabildin mi ruhunu?
sen; köşe başlarında ümitsizce ağlayan, kaç çocuğun başını okşadın? kaç kuşa, yediğin simitlerden attın? kaç, garibanı doyurdun? kaç, trene el salladın? kaç sevdaya bel bağladın?
ve…sen; insan olduğunu, ne zaman anladın? ... insanlığı ne kadar yaşadın, ne kadar yaşattın? |