Kerbelâ
Arş-ı alâ kuruldu, yazıları yazıldı
Canım aldın elimden, şerbelâsın Kerbelâ
Fırat suyu kan aktı, yüreklere kazıldı
Canım çaldın tenimden, şerbelâsın Kerbelâ
Fırat Fırat olalı, görmedi böyle zulüm
Toprak bağrına bastı, kıpkızıl geldi ölüm
Kırmızı güle küstü, ötmez oldu bülbülüm
Canım aldın elimden, şerbelâsın Kerbelâ
Bin dört yüz yıl oldu, yüreğimiz kanıyor
Sularım, akmaz durgun, için için yanıyor
Ol münkir, öldü diyor, Ehlibeyt’im sanıyor
Canım çaldın tenimden, şerbelâsın Kerbelâ
Masumlarım su diye, inler yer gök ağlıyor
Takdir-i ilahidir el, kolumu bağlıyor
Misk-i amber kokulu, sular kanlar çağlıyor
Canım aldın elimden, şerbelâsın Kerbelâ
Mâh-ı Muharrem bugün, azdı yine yaralar
Urbalar renk değişti, giyindirdi karalar
Hüseyn’im yarasını, yetimlerim saralar
Canım çaldın tenimden, şerbelâsın Kerbelâ
Sevgisi yüreklerde, sonsuza dek duracak
Gözyaşlarımız akıp, ol yerini bulacak
Mazlum’lar zalimlere, ettiklerin soracak
Canım aldın elimden, şerbelaâsın Kerbelâ
Mazlum Zengin