Yiğit Yoldaşım
Saklanma ki kabuğuna, kalk gaflet uykusundan
Hesap sor hırsız, hainden, girecek in sorandan
Bağrında demokrasiyi bir o yandan bu yandan
Memleketi soyanlardan, pusma yiğit yoldaşım
Bir yere vur yumruğunu, özler çıksın yücelere
Yaz kahramanlık öyküleri, dökülsün hecelere
Emeklerim çalanlardan, yaz gündüz gecelere
Sizlere ‘lan’ diyenlere, susma yiğit kardaşım
Karşına geçip gülenden, sana pusu atandan
Taş yatağından değil, tüy-ünde yatanlardan
Atalarımızdan kalan, toprağım satanlardan
Bu - ülkeyi satanlara, şaşma yiğit sırdaşım
Yere düşen fidanlara, gözyaşı döktürenden
Nice yiğit yoldaşların, yüreğin söktürenden
Çoğunluk aç yatar iken, hamut ile götürenden
İnsanlığa tuzaklara, düşme yiğit yoldaşım
Şeyh-lerin le mollalarla, el elde tutanlara
Yoksulların lokmaları, kendine yutanlara
Kanayan yaralarım, her an tuza basanlara
Kabuklaşan yaraları, deşme yiğit kardaşım
Toprakların bıraktırıp, ilden ile göçürenden
Dertlerini yükleyipte can-candan geçirenden
Utanmadan sana bakıp, zehirli su içirenden
Yüce karlı dağlarından, aşma yiğit sırdaşım
Her zaman fetvadalar, bizde yürek köz oldu
-‘Ana-la-rı al-dık git-tik, bize acı söz oldu
Kasımpaşa kıyısından, Çankaya’da yoz oldu
Kuyumuzu kazanlardan, kaçma yiğit yoldaşım
Onlar sinsi-ce-ne geldi, kaçarak gidecekler
Gönül bahçemizde gülü, talan etti edecekler
Sofrandaki ekmeğini, habersizde yiyecekler
İçi gözükmeyen sudan, geçme yiğit kardaşım
Sana - dayı-lık-lar yapan, içi boş dayılardan
Memleketin ortasında, iki-yüzlü ayılardan
Sarıklara, cübbelere, giden hesap sayılardan
Sen güzelim vatanından, geçme yiğit sırdaşım
Kara düzene yapışan, kara kımıl sülükleri
Fener, ampul gemiciyle, kalpleri delikleri
Hop-hop koca göbekleri, kafası kellikleri
Yüzsüzleri bir dahada, seçme yiğit yoldaşım
20 10 2008 saat 10: 00
Mazlum Zengin