Bu bölümde Dostların yeni çıkan kitapları tanıtılacaktır.* Şiir Harmanı - Mazlum Zengin * Ağıttan Umuda - Mazlum Zengin * Çal Gayri - Aliye Budak * Varsın Burkulan yüreğim olsun - Aliye Budak
Tarih: Sal Şub 26, 2008 6:58 am Mesaj konusu: SİĞİL
Sağ elimin üstünde bir anda ortaya çıkan bir siğil bu hikayemin konusu.Küçücük bir siğildi,ben kendi çabalarımla yok etmeye çalıştıkça farkında olmadan daha da büyümesine ve üstünün kabarmasına sebep olmuştum…Bu beni son derece rahatsız ediyordu.Görenlerin “elinin üstündeki ne” diye sormaları , annemlerin ise önemsiz olduğunu düşünmeleri beni daha da üzüyordu.Bir gün okulumuzun çeşmesinde ellerimi yıkarken yanımda bulunan ve daha evvel hiç konuşmadığım bir kız “senin elindeki o şey siğil mi?” dedi,bende “evet siğil diyorlar” dedim ,”biliyormusun onu iyileştirmezsen bütün eline yayılır” dedi bende “bu konuda kimse bişey söylemiyor,önemsenmiyor” dedim .İsmini bile bilmediğim kız “sen merak etme benim dedem siğili arpayla yazıyor ve düşüyor” dedi bunları duyduğuma son derece mutlu olmuş,söylenenler karşısında umutlanmıştım….Ne yapmam gerektiğini, dedesiyle nasıl görüşebileceğimi sordum.Kız bana “okul çıkışında beni burada bekle seni dedeme götüreyim” dedi ve nihayet okul çıkışı buluştuk.Yeni tanıdığım ve adını dahi bilmediğim kızın arkasına takılıp evlerinin yolunu tuttuk…Evlerinin kapısına vardığımızda kapıyı seksen yaşlarında bir pir-i fani açtı…Görünüşü oldukça sert olan bu dede, torununa benim kim olduğumu sordu .Kız,elimde siğil olduğunu ve iyleştirmesi için kendisine getirdiğini söyledi.Çok sert bir görünüşü olmasına rağmen hiç itirazsız bizi odaya aldı.Divana oturttu.Bir yandan benle sohbet ediyor,bir yandan da tahtadan yapılmış çok eski bir sandık içerisinde bir şeyler arıyordu.Nihayet mendile sarılı birkaç arpayla geldi ve yanıma oturdu.Sağ elimi elinin içine aldı ve sayısını hatırlayamadığım beş yada altı adet arpayla elimdeki siğilin etrafını dualar okuyarak ve bastırarak çizdi.Canım acıyor ama tepki vermiyordum- acıdığı için yapmaz bırakır korkusuyla- çizdiği arpaları bir bez arasına sararak avcuma koydu ve yapmam gerekenleri tek- tek anlattı… “Şimdi bu arpaları hiç arkana bakmadan bir dere kenarına götürüp gömeceksin,yaklaşık bir hafta içerisinde elindeki siğil düşecek,düşene kadar hiç kimseye bir şey söylemeyeceksin”dedi.Elimdeki siğilden kurtulma sevdasına ne derse yapacaktım zaten.Dedenin elini öptüm,teşekkür ettim.Torununa sarılarak teşekkürümü bildirdim ve evden ayrıldım.Hiç arkama bakmayacak ve iyileşene kadar kimselere bişey söylemeyecektim…Bunları içimden tekrarlayarak evimizin yakınlarında bulunan dereye doğru yol almaya başladım.Evimizin yakınlarına varmıştım ki abimin arkamdan seslendiğini duydum.Arkama bakmadan “Efendim abii?!!” diyordum ama abim hala “Aliye!!” diye bağırıyor her tekrarında biraz daha sertlesiyordu seslenişi….Dereye yüz metre kadar kalmıştı ki koşmaya başladım abimde arkamdan hızla geliyordu…Dere kenarına gelmiştim. Elimdeki çantamı bir kenara fırlattım,derenin kenarından bir avuç çamur alıp elimdeki bezde sarılı arpaları alel acele gömdüm ve tam o sırada abimin saçlarımdan yakaladığını hissettim. Çılgına dönmüştü,çok haklıydı sinirlenmesinde…Hiç bir şey söyleyemiyordum…Tekme tokat beni eve götürdü,anneme şikayet etti…Annem ikimize de kızdı gördüğü manzara karşısında….Bana defalarca sordular ama hiç birşey söyleyemiyordum.Aradan bir hafta kadar geçmişti ki elimdeki siğilin etrafı kurumaya başladı.Tabi ben çok mutlu oluyordum gelişmeler karşısında ama evdekilerin hırsı geçmemişti bana karsı…Olanların üzeinden on gün geçmişti ki siğil tamamen düştü …dünyalar benim olmuştu Tarifi imkansız bir sevinç yaşıyordum… şimdi sıra olup biteni aileme anlatmaya gelmişti…Akşam olup da herkesin eve gelmesini sabırsızlıkla bekledim….Nihayet akşam olmuştu,abilerim annem ve babam oturuyorlardı.. Hepsine elimi teker teker uzatarak gösterdim,bunun nasıl olduğunu merak ediyorlardı…Saçlarımdan tutatarak beni eve getiren abimin gözlerinin içine bakarak o günkü davranışlarımın sebebini anlattım.Abimin yerinden kalkarak ağlayıp boynuma sarılışını HİÇ UNUTMAYACAĞIM…..
Eskilerin bir sözü geldi aklıma ''Tut ta kara taştan tut'' derlerdi itikat diyecegim ama o yaşta da itikat olmazki Böyle şeylere inanmazdım ben ama görüyorum ki doğru imiş Benimde aynı şekilde sol elimin yüzük parmağımda vardı tam da yüzük takılan yerde bir leblebi büyüklüğündeydi ne yaptıysam geçmedi karlı ve soğuk bir günde keklik avına gittim bek beklerken siğili kurcalamaya başladım ve çakı,nında yardımıyla siğili kökünden çıkardım ve başladı kanamaya ne yapacağımı bilemedim oturduğum bek te kurumuş incir yaprakları vardı ufalayıp kanayan yere yapıştırdım ve sardım bir kaç gün sonra da açtım sigilden eser kalmamıştı o günden sonrada hiç bir yerimde siğil çıkmadı Bu da benim anım..
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız